AFŞİN’Lİ DEĞİL ELBİSTAN’LI DERDİ ÇOK
A. İHSAN KUYUMCU
Henüz
yeni olan şeyler değiştirilmek istenildiğinde fazla dikkat çekmediği gibi,
yapılan değişiklikler de hemen benimsenebiliyor. Oysa ki yüzyıllık var olan ve
varlığı bilinen bir şeyin değiştirilmesi mümkün olamayacağı gibi benimsenmesi
de söz konusu olamaz.
Elbistanlı
Derdiçok, Türk Halk Şiiri’nin en seçkin şairlerinden birisidir. Döneminin usta
şairi olan Elbistanlı Derdiçok’u yarım yüzyıldan buyana ulusal Halk Hikayeleri,
Halk Şairleri seri yayınlarında yayınlanan kitaplarından tanıdık. Çeşitli kültür
araştırmalarında, edebiyat sayfalarında tanımaya başladı zaman zaman. Günümüze
kadar Elbistanlı Derdiçok olarak bilinen bu büyük halk şairimiz ne hikmetse
özel yayınlanan bir kitapta Afşinli olmuş. Yani kitabın kapağına Afşinli
Derdiçok yazılmış.
Bu
kitabı açtığımızda, beşinci sayfasında “sunuş” yazısını
görüyoruz. Prf. Dr. Şükrü Elçin tarafından yazılan sunuş yazısında sadece
Derdiçok olarak ifade ediliyor. Bu da gösteriyor ki Derdiçok memleket sınırını
aşmış ve Türk Halk Edebiyatı’na ulaşmış. Türkiye’nin Derdiçok’u olmuştur.
Kitabın
yedinci sayfasında “Söz Başı” başlığı altındaki yazısında
kitabı hazırlayan Sıdık Demir; “Eğitimci olmamız dolayısıyla eğitim
ve öğretim ile ilgili bir okul dergisi çıkartalım dedik. Yeni Nefes adını
koyduğumuz bir derginin ikinci sayısına hazırlanırken yeni orijinal fikirlerle
beraber Afşin yöresinin yetiştirmiş olduğu Aşık Derdiçok’u da işleyelim diye
düşündük” diye başlıyor. Ulusal seri yayınlarda kitapları yayınlanmış,
edebiyat profesörleri tarafından edebiyat sayfalarına nakış nakış işlenmiş
ulusal şairimizi yeni ve orijinal bir fikir olarak işlemeyi düşünen bir
düşüncenin sağlıklı olabileceğine inanabilmek nasıl olur bilmiyorum.
“Derdiçok’un
hayatı ve edebi kişiliğine kısa bir bakış” bölümünde;
“Asıl
adı Ömer Lütfü’dür. Derdiçok 1874 yılında Elbistan’ın Kızılcaoba mahallesinde
dünyaya gelmiştir. Babası Elbistan’ın Balıkçıl köyünde yıllardır imamlık yapmış
Hafız Mehmet Efendidir.
Derdiçok,
istemediği halde hayatını kazanmak için imamlık ta yaptı. Afşin ve Elbistan’ın
Tanır, Balıkçıl, Akveren, Maraba ve İğde köylerinde çalıştı.
Elbistan’da
doğup Afşin’de yaşamış ve ölmüş ola şair için Afşinli’dir diyebiliriz
Nitekim
O’nun için Prof. Dr. Fuat Köprülü (1937 yılının ilk aylarında ölen Elbistanlı
Derdiçok da bazen asıl halk zevkine yaklaşan şiirleriyle aşık edebiyatının
asrımızdaki son değerli mümessillerinden sayılabilir.) derken Arif Nihat Asya
Adana’da çıkardığı Görüşler dergisinin ilk sayısında daha da ileri giderek
(Derdiçok, zamanının en büyük halk şairiydi. Değeri Dertlilerle, gevherilerle
hatta Karacaoğlanlarla mukayese edilebilecek kadar yüksektir.) diye devam
ediyor.
Gerek
Sıdık Demir’in kendi yazısında gerekse alıntılarında Derdiçok’un Afşinli
olduğuna dair bir belirti hatta ima dahi yoktur. Hatta kitabın
içerisinde Prof. M.Fuat Köprülü’nün “1937 yılının ilk aylarında ölen
Elbistanlı Derdiçok…” diye başlayıp devam eden cümlesinin kitabın arka kapağına
aynı şekilde yazıldığı ve ne yazık ki Elbistanlı Derdiçok ifadesi değiştirilerek
Afşinli Derdiçok olarak yazılmıştır. Altından kalkılmayacak bir suç
işlenmiştir. Bir kişinin yazısından kaynak gösterilmek üzere alıntı ya olduğu
gibi alınır ya da alınmaz. Hele değiştirilmesi kesinlikle söz konusu olamaz.
Hiçbir
yazar, araştırmacı Derdiçok için Afşinli demez iken eğitimci Sıdık Demir nasıl
der? Derdiçok’un sanatı, eserleri Elbistan, Afşin sınırlarını, il, bölge
sınırlarını asmış, Türk Edebiyatı ile kucaklaşmışken bu büyüklüğü küçültmeye
çalışmak yeni ve orjinal bir fikir mi acaba? Bence akıl karı değildir.
“Elbistan’da
doğmuş, Afşin’de yaşamış ve ölmüş bulunan şair için Afşinli’dir diyebiliriz”
diyeceğina Afşinli dir diyebiliyor musunuz? Elbistan’da sadece doğduğunu ve tüm
yaşamını Afşin’de sürdürdüğünü söyleyebiliyor musunuz? Hem Afşin’de
yaşayan diyorsunuz, hem Elbistan’da çalıştığı Balkçıl, Akveren, Maraba ve İğde
köylerini sayıyorsunuz. Elbistan’dan askere gittiğini ifade ediyorsunuz.
Bir
insanın memleketi doğduğu yerdir. Nüfus cüzdanlarımızda memleketimiz hanesine
ne zaman öldüğümüz yer yazılmaya başlarsa, işte o zaman sayın Sıdık Demir,
Derdiçok için ölüm yerinden dolayı Afşinli’dir desin, Afşinli
Derdiçok diye yazsın.
Derdiçok’un
Elbistanlı olduğu kaçınılmaz bir gerçektir. Ayrıca Elbistanlı Derdiçok, Elbistan
sınırını harmanlamış kendini Türk edebiyatına kabul ettirmiştir. O
Derdiçok’tur. Karacaoğlan’ı, Derdiçok’u Gevheri’yi Türk edebiyatı tanıyor ve
çok iyi biliyor. Bu usta şairlere şuralı buralı demek anlamsız olur. Çünkü
nereli oldukları çok iyi biliniyor.
Bu
anlamsızlıkları eleştirirken, anlamsızlıkların yarattığı anlamsızlıkları da
eleştirmek zorunda kalmak da bir başka acı benim için. Derdiçok’un bazı
şiirlerini de diğer şairlerimizin şiirleri ile harmanlayıp ağıtlaştırmaya
çalışan araştırmacılarımız hem bir Elbistan Ağıtları oluşturmaya
çalışıyorlar hem de hiç araştırmadan bu anlamsız kitabı kaynak göstererek
Elbistanlı Derdiçok’u Afşinli Derdiçok olarak yazıyorlar. Ey güzel
insanlar, ya araştırın ya da araştırdık demeyin. Yanlışlıkları kar topağı gibi
büyütmekten kaçının.
Benim
tek endişem, bizlerin bu gün Elbistan ile ilgili yazacağımız her yazı,
yapacağımız her araştırma ileriki yıllarda kaynak teşkil edeceği düşüncesinden
kaynaklanmaktadır. Hiç birimizin de Elbistan ile ilgili saçma sapan bir şeyler
yazmaya, çizmeye araştırma yaptım demeye hakkımız yoktur.
***
Bu habere
toplam 1 yorum yazılmıştır.
Raşit Metin [
15 Eylül 2011 20:47 ]
Sayın köşe
yazarını ilk önce eleştirel bir yazı yazdığı için bir Afşinli olarak
kutluyorum.Fakat eleştirirken insanların ortaya koyduğu eserleri küçümseyerek
bir eleştiri tarzı yakalamış olmanızı da şiddetle kınarım.Çünkü eğer Yazar
Elbistanlı Derdiçok olarak kaleme alsaydı ve diyelim ki Afşinli olsaydı ben
rahatsızlık duymaz aksine aynı yörenin insanı olduğumuz için gurur
duyardım.Türk Halk Edebiyatında ne kadar tanındığıda malum.Sen ben bir de bu
konuda ilmi çalışma yapan insanlar bilirler.Belki bu kitap sayesinde bir çok
insanın tanıma fırsatı olmuştur.Madem çok zorunuza gidiyor siz işe el
atsaydınız ve Elbistanlı Derdiçok deseydiniz kardeşim.Eleştiri güzeldir fakat
bizim milletimiz sadece eleştiriyor.Şu da var ki Türk Tarihindeki özellikle
Türk Dervişlerinin doğum yerleri farklı ölüm yerleri farklı ama biz ölüm yeri
ile özdeşleştirmişiz.Mesela Mevlana nerde doğru?Nereli oldu.Konyalı oldu.Değil
mi.Olaya buradan bakarsak Afşinli.Ama ben sizin gibi küçük ilçe milliyetçiliği
yapmayacağım.Bizim yöremizin insanıdır.Yazınıza tekrardan teşekkür ederim.Fakat
eleştirileriniz yersiz ve bahaneci.Ayrıştırmayı da siz yapıyorsunuz.Üslubunuzu
değiştirmenizi tavsiye ederim.Saygılarıma...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder